“İlçemizde ilk defa bu mülakat döneminde kısmen adaletli davranıldığına şahit olduk. Bu durum bir sendikanın oldukça zoruna gitmiş.”
Bunu cümleler Türk Eğitim Sen Arnavutköy Şube Başkanı Hüseyin Özaktı’ya ait. Damga Gazetesi'ne konuşan Özaktı, Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Dağ’a sahip çıkıyor, Eğitim Bir Sen Sendikasını eleştiriyor.
Mülakatların adaletsizliğini biliyorsunuz ama bu örnekle “birilerinin” daha iyi anlamasına yardımcı olayım istedim. Arnavutköy’de yaşananlar, eğitim camiasının aslında ne hale geldiğini, içinde bulunduğu vaziyetten kurtulmayı beklediğini gösteriyor. Ancak eğitimdeki nüfuzunu kaybetmek istemeyen sözüm ona Türk milliyetçisi düşmanları, çocuklarımızın geleceğini bir vehme kapılarak karartıyor.
***
AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu “Cumhur İttifakı’nın” önemini, amacını ve ciddiyetini sadece bir seçimden ibaret gören eğitimdeki idareciler (!), idareyi elden bırakmamak için son derece tehlikeli hal ve hareketlerde bulunuyor. Milli Eğitim Müdürleri bir ilçede adaletli kararlara imza atarken, başka ilçelerde vehme düşüyor. İşte Arnavutköy örneğinde olduğu gibi… Eğitim Bir Sen, yani AK Parti’ye yakın eğitim sendikası Türk Eğitim Sen üyesi öğretmenin aldığı puanı, hak ettiği görevi hazmedemiyor, ilçe milli eğitim müdürünü topa tutuyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Dağ’ı ayakta alkışlıyorum.
***
Ve Silivri…
Türk Eğitim Sen üyesi öğretmenler, daha öncekilerde olduğu gibi yine haksızlığa kurban edildi. Müdür ve müdür yardımcısı mülakatlarında düşük puan alarak engellendi ve adaletsizliğe uğradı. İl müdürlüklerindeki komisyonlarda mülakatlara giren Silivrili öğretmenler, ilçe milli eğitim müdürlüğünün gönderdiği düşünülen listelerle yine tırpan yedi ve düşük puan aldı. Bu haksızlığa ve adaletsizliğe ne kadar devam edecekler, bilinmiyor. Türk milliyetçilerinin müdür veya müdür yardımcısı olmalarının önüne geçmek istemelerindeki sebep nedir, bilinmiyor.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Ay ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Yusuf Güven’e soruyorum: Cumhur ittifakından rahatsız mısınız? Cumhur İttifakı ile devletin beka sorunu ortadan kaldırılırken, siyasi istikrarın ve yeni hükümet sisteminin önü açılırken, ülkemiz büyük bir kaos ve saldırı tehlikesinden kurtarılırken, sizler hangi hesaplar peşindesiniz?
***
Yine başka bir örnekle konuyu anlatalım. Edindiğim bilgiye göre, Silivri’deki 82 devlet okulunda 1800 öğretmen görev yapıyor. Bu öğretmenlerin 550’si Eğitim Bir Sen, 350’si Türk Eğitim Sen üyesi. Ortalama 350’sini de Eğitim Sen ve Eğitim İş üyeleri oluşturuyor.
82 okul müdürü ve 170 müdür yardımcısı bulunuyor. Şimdi buraya dikkat: 82 okul müdürü arasında kaç tane Türk Eğitim Sen üyesi okul müdürü var biliyor musunuz? Sıfır. Evet, yanlış okumadınız, hiç yok. Geçen senelerde 1 müdür varmış, o da başka sendikaya geçmiş. 170 müdür yardımcısı arasında ise sadece 10 tanesi Türk Eğitim Sen üyesi.
***
Eğitim camiasında, Türk milliyetçisi öğretmenlere yönelik engellemelerin hangi boyutlarda olduğuna bakar mısınız. Bu düşmanlık, bu nefret neden kaynaklanıyor anlamış değiller.
***
Türkiye artık yeni bir sürece girdi. Yeni yönetim sisteminin geri planını ittifaklar, yani siyasi anlaşmalar oluşturdu. MHP, 16 Nisan 2017 referandumunda yeni sistemi Evet diyerek oyladı. 24 Haziran seçimlerinde AK Parti ile ittifak yapıldı. Devletin en tepe isimleri, çok ciddi ve önemli birliktelikler oluştururken, bu ciddiyetin alt tabaka mensuplarınca bozulmak istendiği şüpheleri ağır basmaya başladı.
Geçtiğimiz günlerdeki mülakat sonuçlarına bakılırsa, eğitim camiasında tekelleşme faaliyetleri sürdürülmek isteniyor ve Türk Eğitim Sen üyelerine karşı cepheleşme devam ediyor. Silivri’deki manzara bu şekilde. Peki böyle devam ederse ne olur?
Böyle devam ederse ittifak zarar görür, zedelenir ve yara alır. Bu durum, özellikle Ak Parti İlçe Teşkilatını dolayısıyla AK Parti’yi zor durumda bırakır.
Dahası…
Geleceğimiz yara alıyor, yarınlarımız zedeleniyor, umutlarımız zarar görüyor. Bilmem anlatabildim mi?
YORUMLAR