Konuyu bilmeyenler için kısaca özet geçeyim:
Silivrispor'un resmi internet sitesinde, alacaklı Burhan Soyaslan tarafından icraya verildikleri duyuruldu. "İhsan Atun dönemindeki eski borçlardır. Borçları biliyoruz ve ödeyeceğiz. Şampiyonluk yolunda gidiyoruz, baltalamayın" denildi. Siteden yayınlamak hata idi ve artık geri dönüş yoktu.
Burhan Soyaslan da bu bildiriden sonra açıklama yaptı ve "Yedi göbek Silivriliyiz. Dedem bu kentin ilk belediye başkanı. Silivrispor kimsenin malı değildir. Alacağımın arkasındayım. Küçük esnafın üzerine basarak yükseleceğini zannetmeyin. Mesele ahlaklı olma meselesidir" dedi.
(Her iki tarafın detaylı açıklamasını okumak isteyenler www.silivriden.com sayfasında görebilirler.)
****
Silivrispor'un başarısı değil de, ne oldu da birden bire "borç ve icra" gündeme geldi? Üst üste elde edilen galibiyetleri konuşmak gerekirken, neden olumsuzluk tablosu çizilmek isteniyor?
Anlatayım...
Bayram değil seyran değil, eniştem beni neden öptü misali, köfteci Burhan Soyaslan'ın açıklamaları da bu minvalde cereyan etti. Net bir anlam verebildiğinizi zannetmiyorum.
Atadan deden Silivrili olmaktan bahsedip, etik ve ahlaktan dem vuran bir kişinin, "Paramı isterim paramı isterim" diye tutturmasında bir garabet aramak gerekir.
****
Bakınız, köfteci Burhan Soyaslan'ın alacağını istemesi en doğal hakkıdır. Bundan hiçbir sakınca yok. Ve Silivrispor yöneticileri de bu borcu ödemek mecburiyetindedir. İki taraf biraraya gelip ödeme planı oluşturabilirken, icra yoluyla bu paranın tahsili, "Silivrispor hepimizin" demekten çok uzak bir duruş sergiliyor. Kaldı ki, borcu inkar etmeyip "Ödeyeceğiz" diyen yöneticilere rağmen...
"Uzlaşma için çabaladım ama umursamadılar" diyen Burhan Soyaslan'ın, adeta bu durumdan vazife çıkarıp icraya mı koşması gerekirdi, merak ediyorum.
O zaman sormazlar mı, "Kaç senedir alacaklısın, İhsan Atun döneminde neden icraya vermedin kulübü" diye?!
****
Köfteci Burhan Soyaslan'ın kulübü icraya vermesi, alacağını tahsil için icra yolunu seçmesi hukuki bir yöntem olabilir; ancak bu usul, kamuoyu vicdanında ve sporseverlerce olumsuz değerlendirilecektir. "7 göbek Silivriliyiz, Silivrispor benimdir, hepimizindir" demekle Silivrispor'a fedakarlık yapılamaz. Belki geçmiş yıllarda destekleri olmuştur. İlke ve ahlaktan dem vuruyorsanız bu duruşu bozmamanız gerekiyor. Bu duruşu 17 bin 500 lira için bozuyorsanız, hadisenin altından başka sebepler aranır...
****
Köfteci Burhan Soyaslan'ın, eski kulüp başkanı İhsan Atun ile "yakın arkadaşlığı" birçok kişi tarafından biliniyor. Eğer şahıslar Silivrispor'a bakışı değiştirmeye bir neden ise, herkes Ümit Kalko'nun yakasına yapışmalı.
Şunu açıkça söylemek gerekiyor: Mesele ne köfte borcu, ne alacaklı olmak, ne de ahlaklı olmak değil, mesele Ümit Kalko meselesidir...
Kalko'nun, İhsan Atun'u eleştirmesi ve "Enkaz kaldırıyoruz" şeklindeki söylemleri, birilerini ciddi anlamda rahatsız ediyor. İşte Soyaslan'ın durumu da bu rahatsızlığın yansımasıdır. Hatta takımın şampiyonluk yolunda ilerlemesi, siyasi olarak birçok kişiye rahatsızlık veriyor ki, "Aman takım şampiyon olursa Ümit Kalko kahraman olur, efsane olur" endişesi yaratıyor...
Kalko'nun paniklettiği bu kişiler, bir köfte kadar faydalı değiller. Hırsları ve siyasi kaygıları için Silivrispor'un batmasını bile düşünürler...
YORUMLAR