Alparslan Türkeş... Terör konusu ve tecavüz hadisesi
Eren Ermiş

Eren Ermiş

[email protected]

Alparslan Türkeş... Terör konusu ve tecavüz hadisesi

31 Mart 2016 - 09:06

İlçemizde terör örgütünün siyasi uzantısını dolaylı yoldan destekleyenler varken, siyasi gündemin diğer konularını bir süredir erteliyordum. Kimsenin yazmadığı ya da yazmaya cesaret edemediği için bunu yapıyor olabilirim. Şuanda "siyasi gündem" yok ama oluşturulmak isteniyor. Oysa ben hâlâ konuşmamız gereken konuların bir türlü konuşulmadığını düşünüyorum.

Silivri'de siyasetle ilgilenen belli bir zümre ve belli bir esnaf gurubu var. Kimi zaman "siyasi esnaf" diye ifade ederim. Sabah dükkanını siyasetle açar, akşam kepengi siyasetle kapatır. Siftah yapamaz, yapamadığı sebeple yöneticilerine veryansın eder. Haklıdır.

Ancak ilçemizdeki bazı siyasi konuları, sırf bu kişiler okuyacak diye köşe konusu yapmayı doğru bulmuyorum. Siyaseti konuşacak ya da tartışacaksak, ilçemiz sınırlarındaki herkesin faydasına değerlendirmeler yapmalıyız. Birkaç gündür, bir köşe yazarının "köşe konusuna" baktığımda 5-6 kişi dışında kimseyi ilgilendirmeyen gelişmeyi (!) duyurduğunu görüyorum. Partiler içinde dedikodu hedeflediği için böyle bir niyete girmiş olabilir. Ama mevzu bahis şahısların köşelere kadar taşınıp pohpohlanmasına şaşırıyorum. Sahi neden böyle bir şey yaptı ki?

(Biz yazarlar partiler içinde kuşlarının olduğunu söyleriz. O'na da kuşlar haber mi getirdi yoksa? Peki bu kuşun türü nedir? O kuşu ben biliyorum ama sonraya sakladım, ötmeye devam etsin)

Yazımın başında terör örgütünün siyasi uzantısı demişken...

Silivri'de huzurlu bir ortamda yaşıyoruz. (Gerçi memleketimizin mevcut durumu pek huzur bırakmıyor ama asayiş açısından iyiyiz diyebilirim.) Allah zeval vermesin, bu ortamın tüm sınırlarımızda, vatanımızın her bölgesinde olması için Allah'a dua ediyorum. Huzurla yaşadığımız ilçemizde sanki huzursuzluk için çaba sarf eden kişileri gördükçe sinirlerim gerilse de, onların bu gafletten bir gün uyanacağını biliyorum. Onlar böyle yapmaya devam ettikçe, vatansever birileri çıkıp "her şeyi görüyoruz, her şeyi biliyoruz" mesajını vermekten geri durmayacaktır. "Barış, kardeşlik, demokrasi ve özgürlük" kelimelerinin ardına gizlenen hainlerin toslayacağı duvarı görmeyi iple çekiyorum.

Bu arada...

Olur da bu kadar olur diyeceğim tepkiler almıyor değilim. Terör partisinin şakşakçılarına yönelik sözlerimi beğenmeyenler dil uzatıyor. Kimi yüksek sesle, kimi ık mık ederek rahatsızlığını belli ediyor.

İşin tuhaf yanı, bir siyasi parti içerisinde siyaset yapan bazı kişiler de rahatsızlanmış!

Hayrola, size ne oluyor? O partiden ayrılıp, terör partisinde siyaset yapmanıza hiçbir beis yoktur!

Diğeri ise Ekspres gazetesinin gecesinde yaşandı. Yuhalanırcasına tepkiye maruz kaldım. Yazıyı okuyan bir şahısın zihniyeti, aynı ilçemizdeki terör sevicileri gibi olduğu için gocunması normal.

Söylediklerim, söyleyeceklerimin teminatıdır.  

ALPARSLAN TÜRKEŞ PARKI

Bir okurum, "Abuk subuk insanların adını parklarda sokaklarda yaşatıyorlar, ama ömrünü vatanına harcayan insanları görmüyorlar" diyerek serzenişte bulundu. Görüyorsunuz, kişi kendine göre haklı bulduğu düşünceyi pat diye söylüyor. Düşünce özgürlüğüne saygılıyım ama, vatanımın bütünlüğüne kast eden düşüncelere de karşıyım. Bu okurumun bu düşüncesine saygılıyım, ama duygusal düşündüğü için de karşıyım. Tepkisini ifade ederken, Ülkücü Hareket'in kurucusu merhum Başbuğ Alparslan Türkeş'in isminin verileceği parkı örnek göstererek "Geç kalınmış bir hareket" dedi.

Verilmediği için kızıyor, verilince "geç kaldılar" diyor.

Başbuğ Alparslan Türkeş Parkı, Silivri'ye hayırlı uğurlu olsun. Önceki dönem Ocak Başkanı Nurullah Arıkan'ın başlattığı çalışma, Erhan Özkök'ün takibi sonucunda tamamlandı.  

"GÖKHAN KURTULMUŞ HUZUREVİ KAPATILDI MI?"

Bu sözü ben değil, bir gazeteci söylüyor. Süleyman Özışık, tecavüz ya da seks skandallarının meydana geldiği kurumlarda, sorumluların kurumlar değil, şahıslar olduğun düşünüyor. Hatta bunu Silivri ile örneklendirince sizlere sunmak istedim: 

"Eğer meseleyi siyasi zemine çekip tartışacaksak, o zaman size yine hoşlanmayacağınız örneklerle cevap vereceğim.Bundan bir süre önce Silivri Belediyesi'ne bağlı "Gökhan Kurtulmuş Huzurevi" inanılmaz bir tecavüz skandalıyla çalkalandı. Huzurevindeki görevlinin, silah zoruyla 3 çocuk annesi bedensel engelli bir kadına tecavüz ettiği ortaya çıktı.Buradan yola çıkarak önce huzurevini, ardından da Silivri Belediyesi'nin kapatılmasını talep ettiniz mi? Etmediniz..."

Onbinlerce takipçisi olan bir yazarın Silivrimizle ilgili böyle bir örnek vermesi, açıkçası beni rahatsız etti. CHP Silivri İlçe Başkanlığı, 45 çocuğa tecavüz skandalının yaşandığı Ensar Vakfı'nın kapatılması ve Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun istifa etmesi için ciddi bir propaganda başlattı. Şu sıralarda Yaşlılar Haftası nedeniyle huzurevi sakinleri için de etkinlik düzenlediler. CHP'li yöneticilerden, Süleyman Özışık'a da aynı tepkiyi göstermesini umuyorum. Silivri'mizi rezilliklerin merkeziymiş gibi lanse etmemeli.       

Eyy Süleyman Özışık!..

Bir kere tecavüz olayına rastlanılmış olması, yaşamanın güzel olduğu Silivri'mizi karalamak için gerekçe olamaz!..

YORUMLAR

  • 0 Yorum