AK Parti'nin stratejisi, CHP'deki dargınlık, MHP'deki hareketlilik
Eren Ermiş

Eren Ermiş

[email protected]

AK Parti'nin stratejisi, CHP'deki dargınlık, MHP'deki hareketlilik

02 Ekim 2015 - 10:07

7 Haziran - 1 Kasım arasına sıkışıp kaldık. "Bitse de kurtulsak mı?" diyelim, yoksa milletimiz için çok önemli olan genel seçimlerde biz de rolümüzü alalım mı?
Samimi olmak istiyorum; bireysel vatandaşlar gibi sorumlu davranalım. Gerekirse oy isteyelim, ama çalışalım, bilinçli oylama yaptıralım. Kirli sözlerin, kirli gömleklerin, dost görünüp tilki postuna bürünenlerin kurşunlarla temizlendiği bir süreçten geçiyoruz. Kulaklarımızdaki huzursuzluk pası silah ve bomba sesleriyle değil, türkülerimizle silinmeli diyorum. 1 Kasım'a 1 ay kaldı. Siyaseti iyi okuyup, son yılların analizini iyi yapıp, ona göre sandıkta oyumuzu verelim. Emin olun rahatlayacağız.

AK PARTİ BAŞARABİLECEK Mİ?
Rıfat Kutlu başkanlığındaki AK Parti'nin Silivri'deki çalışmalarını izliyorum. Gerçek şu ki, toparlandılar. İhtimal verilmezken, "dağıldılar" diye düşünürken, ciddi anlamda birleştiler. Belki bazı odakların elleri hala teşkilatın üzerinde gibi gözüküyor, ama yok yok; herkes kendi "siyasi ikbali için" gayret sarf ediyor! Ön saflarda fotoğraf karesi verme çocukluğundan vazgeçenleri görüyorum! Tam isabetler artık. Eksikler her partide var. Olmalıdır. AK Parti'nin şimdiki hedefi birinci parti çıkmak. İşte bu hedefe ulaşılır mı? Bugün için hayır diyorum. Silivri'de toparlandıkları nasıl ki bir gerçekse, bu bağın onlarda rehavet yaratma ihtimali de o kadar gerçektir. Zira HDP'ye giden oyları kabullenmemek körlüktür? Kürt seçmen endeksli politika yürütmeleri gerektiği aşikar. Öyle yapıyorlar. Fakat nasıl ikna edip, oy isteyecekler? Birçok HDP'li, Doğu'daki terör olaylarından rahatsız olduğu gibi, "Erdoğan kan dökülsün istiyor" tezine fazla bağlanmış. Muhakkak birileri gidip, "Hayır öyle değil" diyerek partisini savunacaktır. 1 aya sığar mı? Şunu da ekleyelim: HDP'ye oy veren pişman AK Partililer!.. Barış elçisi olarak HDP'yi tayin etme fikrinin bedelini çok ağır ödediler, ödüyorlar. HDP'ye oy veren Kürtler, "Salahaddin Demirtaş coh iyi gozukuyor amma, pekekenin elamidir. Pekeke kan doküyır. Biz barış istiyoruz" diye düşünmeye başladı.
HDP'yi "Kürtlerin çığlığı" olarak görenlerin uydurduğu koca bir yalan, 7 Haziran'dan bugüne kadarki süreçte yerini şöyle bir realiteye bıraktı: Kürtlerin partisi Türkiye partileridir. HDP, PKK'nın meşru çetesidir.
Pişmanlık yaratan o kadar çok şey var ki. AK Parti, Silivri'de bu pişmanlık durumlarından fayda çıkarabilirse, yani Kürtleri HDP'nin kucağına itmezse, (kaybedilen ortalama 5 bin oyu) geri alma şansını elde edebilir. 32 buçuklardan, 38'lere yükselmek kolay olmayabilir, ama imkansız değil. Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) Başkanı Hüseyin Turan'ın, eski belediye başkanı olması nedeniyle katkısı ortada. Adil Sirkecioğlu ve Yetkin Çavdar'ın yine bu ekipte yer alması, katkısı anlamında ortada. Yani bir ruh yaratıldı, heyecan yaratıldı. Bunları sandığa yansıtmak yine onların becerisi. 4 koldan değil, 14 koldan çalışmak gerek.  
Diyarbakırlı (eski Tarım Bakanı) Mehdi Eker'in, İstanbul 3.Bölgeden 1'inci sıra olarak aday gösterilmesi, Kürt seçmen üzerine endeksli bir strateji yürütüldüğünün göstergesidir. (7 Haziran'da Diyarbakır'dan adaydı.) Keza 2 numaradaki Tekirdağlı Mustafa Şentop'un da üst sırada olması, "Bir Doğu, bir Batı" planlamasından kaynaklı.
Genelden yerele bir politika yürütülüyor. AK Parti Silivri teşkilatının umutlu ama karamsar olmadığını görüyorum. Fakat başarılı olabilecekler mi?

CHP TEK YUMRUK OLMAK İÇİN NEYİ BEKLİYOR?
"Gerek var mı?" diye sorabilirsiniz. Tamam da, particilik "bana yeter" mantığıyla oynanan bir çocuk oyunu mudur? Geride kalan yıllardan beri hep şunu tartıştık: Silivri'ye CHP'den kimi aday gösterirseniz gösterin kazanır. Tamam da, büyük değirmene (genel merkeze) şu taşınmayacak mı? AK Parti'nin toparlanma ihtiyacı vardı, toparlandı. CHP iki dönemdir seçimleri kazanıyor diye "tek yumruk" olmamalı mı?
Nereden çıktı şimdi bu derseniz, şuradan çıktı derim: Partideki kötü çocuklar, çürük elmalar temizlensin. Ama partide bir hiç uğruna küstürülen, el çektirilen, arka plana itilen kişiler de geri kazandırılsın. CHP Meclis üyeleri nasıl ki Özcan Işıklar etrafında birleşiyorsa, safları sıkılaştırıyorsa, CHP'nin örgüt mensupları da Suna Göçengil etrafında, dolayısıyla Özcan Işıklar etrafında saf tutmalı.
Siyasetin çilekeş isimlerinin partilerine kazandırdığı puanlar, oylar ve itibarlar son derece önemli. Fakat siyasette kimi zaman "çok çalışan" değil de "çok tanınan" tercih edilebilir. Hatta hiç tanınmayan veya hiç çalışmamış, sırf birilerinin referansıyla görev verilenler olabiliyor. Zira partilerin en kılcal damarları mahalle birimleridir. Mahallelerde perçinlenen güç furyası merkeze doğru büyür ve iktidarlık elde edilir. Silivri'de siyasi partilerin üzerine düşmeleri gereken en önemli (belde) mahallelerinin başında Gümüşyaka, Değirmenköy, Çanta ve Selimpaşa gelir. Bu bölgelerde herkes kontrolü iyi sağlarsa, kazanımların faydasını iyi derecede fark ederler. Çünkü sadece Silivrililikten çıkılmış, coğrafi kültür karışımı haline dönüşülmeye başlanmış. Bu konu parti yöneticilerinin sorumluluğunda olan bir mevzu.
Bu hafta kısaca belirteyim, Gümüşyaka'da işler karışık bir hal alabilir. CHP'nin oylarına sahip çıkmak, CHP oylarını arttırmak sadece meclis üyesi Zafer Bıyıklı ve mahalle başkanı Sunay Avcıoğlu'nun üstesinden geleceği bir iş değil. En azından bu yük onlara bırakılmamalı. Geçen günkü ziyaretimde dikkatimi çekti. Önceki mahalle başkanı, şimdiki ilçe yönetim kurulu üyelerinden Ekrem Kanburoğlu'nun ortalıklarda pek gözükmediği söyleniyor. Kendisine sordum, "partimiz için çalışıyoruz" dedi ama hiç öyle olduğunu zannetmiyorum! CHP için çalışan Ekrem beyi geçmişteki temposundan iyi bilirim. Kesin bir kırgınlığı var ama söylemiyor, belki de söyleyemiyor! Bunu ben bilemem. Öğrenecek olan parti yetkilileri. Sadece Ekrem bey kastetmiyorum. Gümüşyaka, küskünler topluluğu olmasın CHP için! 1 Kasım'a çok az kaldı...

HAREKET, HAREKETLENİYOR...
MHP Silivri İlçe Teşkilatı seçim çalışmalarına ağırlık kazandırdı. Mahalle ziyaretleri ve ev ziyaretleri yapılırken, birkaç gün içinde milletvekili adayları bölgemize gelecek. Şenol Türkyılmaz'ın başkanlığındaki Silivri MHP, genel seçimlere hassasiyetle hazırlanıyor. 7 Haziran'dan sonra bazı mahalle teşkilatlarında revizyon yapıldı. İçten içe çalışan MHP'yi önümüzdeki günlerden itibaren hem sahada hem de medyatik göreceğiz. Milliyetçi Hareket, hareketleniyor...          

SİLİVRİ TERMİNALDE ÇİLE SÜRÜYORLAR
Silivri terminalinde “yardım çığlığı” yükseltilmek isteniyor ama başarılı olamıyorlar. Geçen günlerde minibüs şoförü şu şikayetini iletti: “Düzensizlik aldı başını gidiyor. Polis yok, zabıta yok. Oraya konuşlananlar istediklerini yapıyorlar. Silivri Birlik Otobüsleri’ne Anadolu Hastanesi arkasında yer verildi, ama terminale park ediyorlar. Minibüslerimizi koyamıyoruz. Bir şey söylesek kavga çıkıyor. Uyarılarımızı kimse dikkate almıyor.”
Terminalle ilgilenen yetkili biri varsa, bu şikayeti okuyup “işini” yapar herhalde…    

YORUMLAR

  • 0 Yorum