Öğretmenin intikamı…
Ümit Yaşar BEKEN

Ümit Yaşar BEKEN

Öğretmenin intikamı…

26 Kasım 2015 - 09:26

Milattan önce 4. Yüzyıl ortaları; Pers İmparatorluğu en güçlü döneminde Anadolu’nun ortalarına kadar ilerleyip Ege Denizi’nin karşı kıyılarında zirve yapmış olan Yunan şehir devletleri için de tehdit oluşturmaya başlamıştır.

Atina’nın en saygın felsefe okulu olarak bilinen Platon’un ( Eflatun) Akademia’sında 4 yıl hiç konuşmadan sadece dinleyerek dersleri takip emiş olan 40'lı yaşlarında bir öğrenci artık yavaş yavaş söz almaya başlamış ama karşıt fikirleri ile de Platon’un tepkisini çekmişti. Kabul edilmesi zor olan karşıt fikirlerinden dolayı zaman zaman aşağılanıyor ve Atina içindeki çevrelerde alay konusu oluyordu.

Aynı günlerde Pers tehdidinden korkmayan sadece bir kişi vardı; Makedonya Kralı Philipos. Güçlü ordusu ile Batı Trakya ve Balkanların Yunanistan’ın Kuzeyinde kalan bölümünü egemenliği altında almış ve kabuğuna sığmakta güçlük çekiyordu. Kral Phillipos Atinalılara kendi ordusunun liderliğinde Perslere karşı birlik teklif etmiş ama çok gücüne giden bir cevap almıştı:

 “Senin gibi bir barbar bizim liderimiz olamaz”

Hiç beklemediği bu cevaba çok kızan ama bir o kadar kafası karışan Philipos şu kanıya varmıştı.

 “Büyük bir kral olmak için sadece büyük bir asker olmak yetmiyordu”

Bu durum onu krallığının geleceğini düşünmeye itmiş ve farklı bir yol izlemesine sebep olmuştu. Kendisi için artık pek mümkün olmadığını ama henüz 11 yaşında olan tek varisi oğlunun büyük bir kral gibi eğitilip yetiştirilmesi gerektiği kanısına varmıştı.

Askeri eğitimi kendisi ve çok güvendiği generali Parmenion verebilirdi ama daha fazlası gerekliydi; peki kim oğlunu büyük bir kral gibi eğitebilirdi?

Ajanlarını Atina’ya göndererek 11 yaşındaki prens için uygun eğitmenler bulmalarını istemişti. Çok geçmeden Platon’un ezik ama sıra dışı öğrencisini keşfeden ajanlar Philipos’a istediği bütün eğitimleri verebilecek bir kişi bulduklarını haber verdiler. Philipos’un da onayını alarak kendisine sıra dışı tekliflerini yaptılar…  Atina içinde ezik kalmış ve onuru kırılmış olan öğrenci bu teklifi kabul etti…

Hiç vakit kaybetmeden Batı Trakya’da bugün hala adı değişmemiş olan Miezza’da çok özel bir kompleks kurularak küçük prensten en çok güvendiği arkadaşlarını seçmesi istendi.

11 yaşındaki prens 7 arkadaşını seçti ve tarihin belki de kral ve devlet adamı yetiştirmek için kurulmuş olan ilk eğitim merkezinde çalışmalara başladılar.

Küçük prens öğretmeninden arkadaşlarının haricinde bazı özel derslerde alıyordu, ne de olsa kral olacak oydu ve diğerlerinin bilmediği bilgi ve yeteneklere sahip olması gerekiyordu.

Tıp, mühendislik, mimarlık, jeoloji, teoloji ( din bilimi ) gibi daha birçok konuda uzman derecesine yakın eğitimler alan çağının çok ötesinde bir donanıma sahip oluyordu.

Miezza’da geçen 7 yılın ardından 18 yaşına giren prens, babasının Millattan Önce 336 Yılında bir cariye tarafından zehirlenerek öldürülmesiyle birlikte Makedonya Tahtına çıkar. Gerçi tarihçiler Philipos’un cariye değil kendisini aşağılamalarına dayanamayan Kraliçe Olympias tarafından zehirlendiği konusunda ikiye ayrılırlar.

Tahtına çıkar çıkmaz sefer hazırlıklarına başlayan yeni Kral ilk hedefi Atina’dır. 2 yıl süren hazırlıkların ardından Milattan Önce 338 Yılında yanında hocası ile birlikte ordusunun başında Atina kapılarına dayanmıştır.

Atinalılar karşılarında ordusunun başındaki genç kral’ın yanında duran hocasını hemen tanımışlardı. Platon’a yanında duran Atinalı devlet adamı Demades tarihe geçecek olan cümleyi kurar:

“Bak Platon, Aristo’nun intikamı karşımızda duruyor”

Evet genç kral, daha sonraki yıllarda bilinen Dünya’nın nerdeyse tamamını fethedecek olan Büyük İskender’dir ve yanındaki hocası yine tarihe geçecek olan Aristo veya Aristoteles’dir…  

Demek istediğim şudur; özellikle devleti yönetenler öğretmenlere nasıl davrandıklarına dikkat etsinler, intikamları hiç beklenmedik şekilde acı olabilir…

Bir gün gecikmeli de olsa bütün öğretmenlerimizi kutlar ve yaklaşmakta olan yeniçağda kendilerine başarılar dilerim…

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum