Silivri'de iktidar mı istiyorsun?
Mustafa Altınkök

Mustafa Altınkök

Silivri'de iktidar mı istiyorsun?

17 Ağustos 2015 - 12:28

Halkımızı devletin güçlü olduğuna inandıran Ak Parti'nin tek başına tekrar iktidar olması hiç zor değil. Bu inancın vaatlerle desteklenmesi ve zafere inanılması şart. Ancak aşılması gerekenler var. Başlıklar halinde sıralayalım:

-Ülkemiz % 60 ile Merhum Menderes'i iktidar yaptı. Buna mukabil Ak Parti henüz % 60'lara bile ulaşmadı. Demem o ki, % 60'ları bulan partiler silinirken, Ak Parti de silinebilir... Ya da silinmez. Bu, çalışmaya bağlıdır.

-Dava şuuru güncellenmelidir. "Dava Partisi" kimliğine en kısa sürede dönülmelidir. Gereğini yapmayanlar ve siyasetin rant kısmında olanlar çıkar için hareket edenler derhal uzaklaştırılmalıdır.

-Bu madde çok önemli... Söylemler, aday tespiti, adayların, parti üst yönetiminin ve teşkilat mensuplarının samimi vücut dili son derece önemli. Bunların hepsinin bir arada olması zorunlu. Biri eksik olursa olmaz. Yani aday doğru olsa bile, diğerleri eksik kalırsa olmaz. Samimiyet yoksa diğerlerinin tamamı olsa bile yine olmaz. Bu madde çok önemli.

-Yeni bir siyaset dili geliştirilmeli. Uzlaştırıcı ve bütünleştirici. Halk büyük söylemlerin kalenderlikle desteklenmesini bekliyor.

-Hükümetin bugüne kadar yaptıkları artık anlaşıldı. Bunlar yerine yapılacakların konuşulması daha doğru.

-Ak Parti halkı, devletin güçlü olduğuna inandırdı. Bunun gereği yapılmalı, ekonomik vaatlere ağırlık verilmeli. Yoksulluk zirvede.

-Rakiplerin vaatlerini küçümsemek yerine, çürütmek daha önemli. Küçümseyici siyaset hiçbir alanda başarıyı getirmez, terk edilmeli.

-Siyasi parti liderlerini küçümsemek çok yanlış. Önemli kitleleri sürüklüyorlar. Saldırmak kenetlenmeyi doğuruyor, terk edilmeli.

-"Onlar" diye başlayan ifadeler, insanları bloklaştırıyor. Antipatik bulunuyor. Siyasi dile uygun bir kelime değil. Kullanılmamalı.

-Koz vermek yanlışlığına düşülmemeli. Halkın istediği tek şey insan yerine konmak. Bu anlamda kendini bir kesime ait hisseden insanları küçümseyici ifadeler tümden çöpe atılmalı.

-İşçi, memur, emekli, köylü, çiftçi, dar gelirli sevindirilmeli. Bütçe açısından gerekirse başka tasarruflarla bu yapılabilir, zor değil.

-Diğer liderlerin sataşmalarının peşine takılma yanlışlığına düşülmemeli. Peşe takılan değil, peşine taktıran siyaset doğru.

-Kibir; teşkilatlar, milletvekilleri, yöneticiler ve parti mensuplarından kökünden kazınmalı. Kibirde ısrar edenler uzaklaştırılmalı.

-"Ak Partililik İmajı" nı eylemleri ve hayat tarzı ile lekeleyenlerle yol ayırımına gidilmelidir. Önce dava.

-7 Haziran iyi analiz edilmeli. Masaya yatırılmalı ve her ilçe 7 Haziran özeleştirisini kendine özgü özel bir çalışma ile yapmalıdır.

-Motivasyonu kırılan gerçek partili ve teşkilatçılar yeniden, mücadeleye hazır hale getirilmesi gerekiyor. Bu öyle kahvaltı ve yemeklerle değil. Bu konuya özel konuşmalar ve iddialarla, bu motivasyon yapılmalıdır.

-Teşkilatlar "Mış gibi yapma" hastalığından kurtulmalıdır. Sadece görünüşte ve sorumluluk üzerinden atmak için çalışılmamalı.

-İlçe başkanının genç olması iyi bir avantaj... Bu durum, göstermelik danışma meclisleri ile değil, gerçekten halkın içinde olduğu toplantılar ve dert dinlemeler ile desteklenmeli. İlçe başkanına destek olmayacak olanlar gerekli yaptırımlara maruz bırakılmalıdır.

-Motivasyon kaybına sebep olanlar ve ayak bağı olanlar, ihanetin zirvesini yaşatırlar. Kesinlikle partiden uzaklaştırılmalıdır.

-Seçmenle mesafe her geçen gün daha da açılıyor. Bunun tedbiri alınmalıdır. Seçmenin uzaklaşma hızı her geçen gün artıyor. Farkına varılmalıdır.

-"Tuzu kuru olanlar" siyaseten motivasyon kaybı yaşıyorlarsa son bir şans daha verilmeli, aksi halde yanlışlarda ısrar sürüyorsa uzaklaştırılmalıdır.

-Ak Parti ile ilgili söylenen yalanlar her geçen gün artıyor ve bu yalanlara antitezler üretilmediği için partinin üzerine yapışıyor. Söylemler ve eylemler bu tezleri çürütücü tarzda olmalıdır.

-Karşı istihbarat yapılamıyor. Bu alanda çalışmalar başlatılmalıdır.

-Ekranlarda Ak Parti adına konuşan yazar-çizer takımı fanatiklikten uzaklaşmalı. Bu tepki topluyor ve iğreti kaçıyor. Bunun yerine tabandan gelen, siyaseti iyi bilen ve halkın sorunlarına vakıf, halkla iç içe isimler bu alanda görevlendirilmelidir. Siyaseti bilmeyen, halkı tanımayan ve elit tavırlar takınan kendini beğenmişlere bu görevler verilmemelidir.

-Ucuz siyaset peşinde koşma sonlandırılmalıdır. Özellikle mahallelerde ve Silivri'nin ücralarında Ak Parti adına siyaset yapanların nasıl ve neyi konuştuğunu bilecek, vatandaşla kavga eder gibi bir inatlaşma ve bu tip siyasetten vazgeçmelidir.

İlçedeki eski teşkilat mensupları, yemek ikram edilerek değil; fikirlerine başvurularak ve fikirlerinden istifade edilerek kazanılmalıdır. Eski partililerin kıymetsizleştirilmesine son verilmelidir.

-Sorunlar basit, çözümleri de basit. Bizim halkımız küçük şeylerle mutlu olmasını bilir. Yeter ki insan yerine koymayı başarın.

Aksi halde kaybedenlerden oluruz. Asıl önemlisi Silivri'de kaybetmiş olur!?

YORUMLAR

  • 0 Yorum