aohbetdini chatomeglatürk sohbetcinsel sohbetislami sohbetalmanya sohbetsohbet sitelerimobil sohbet
Osmanlı Kahramanı: Pîrî Mehmed Paşa
Reklam

Osmanlı Kahramanı: Pîrî Mehmed Paşa

Tarih sahnesinde büyük devlet adamları genellikle savaşları, fetihleri ve siyasi dehalarıyla tanınırken, bazı isimler yalnızca askeri başarılarıyla değil, toplum hayatına kattıklarıyla da hafızalarda yer eder.

Osmanlı Kahramanı: Pîrî Mehmed Paşa

Tarih sahnesinde büyük devlet adamları genellikle savaşları, fetihleri ve siyasi dehalarıyla tanınırken, bazı isimler yalnızca askeri başarılarıyla değil, toplum hayatına kattıklarıyla da hafızalarda yer eder.

Osmanlı Kahramanı: Pîrî Mehmed Paşa
05 Aralık 2025 - 09:41

Tarih sahnesinde büyük devlet adamları genellikle savaşları, fetihleri ve siyasi dehalarıyla tanınırken, bazı isimler yalnızca askeri başarılarıyla değil, toplum hayatına kattıklarıyla da hafızalarda yer eder. Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli ve etkili isimlerinden biri olan Pîrî Mehmed Paşa, sadece Osmanlı'daki siyasi kariyerindeki başarılarıyla değil, aynı zamanda hayırseverliği ve şehircilik anlayışıyla da dönemin en dikkat çeken isimlerinden biri olmuştur. Bu önemli devlet adamı, bugün bile Silivri’deki kalıcı mirasıyla yaşamaya devam etmektedir.
 
Pîrî Mehmed Paşa’nın Hayatı ve Osmanlı’daki Yükselişi
Pîrî Mehmed Paşa’nın doğum yeri olarak kesin bir bilgi olmasa da 1463 yılında Konya’da dünyaya geldiği belirtilir. Genç yaşlardan itibaren gösterdiği üstün zekâ ve devlet işlerine olan ilgisi, onu kısa sürede Osmanlı'nın önemli isimlerinden biri yapmıştır.
II. Bayezid döneminde devlet kademelerinde dikkat çekmeye başlamış ve Yavuz Sultan Selim’in tahta çıkmasıyla birlikte hızla yükselmiştir. Sultan Selim döneminin güçlü devlet adamlarından biri haline gelen Pîrî Mehmed Paşa, nihayetinde veziriazamlık makamına yükselmiştir.
Sadrazamlık görevinde, Osmanlı İmparatorluğu’nun büyük fetihlerinde önemli rol oynamıştır. Belgrad’ın Fethi (1521) ve Rodos Seferi (1522) gibi askeri harekâtlarda aldığı stratejik kararlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’daki gücünü pekiştirmiştir. Bu başarılar, onun askeri dehasını gözler önüne sererken, aynı zamanda Osmanlı topraklarının genişlemesine ve imparatorluğun prestijinin artmasına büyük katkı sağlamıştır (Uzunçarşılı, 1988). Ancak, zamanla yaşının ilerlemesi ve saray içindeki siyasi denge değişiklikleri sebebiyle 1523 yılında sadrazamlıktan ayrılarak Silivri’ye yerleşmiştir.
 
Silivri’deki İkinci Hayatı
Pîrî Mehmed Paşa, sadrazamlık görevini sonlandırdıktan sonra, Silivri’ye çekilerek burada sakin bir hayat sürmeyi tercih etmiştir. Ancak bu sakinlik, onun hayır işlerine olan tutkusundan ve şehircilik anlayışından hiçbir şekilde taviz vermesine engel olmamıştır. Silivri'ye yaptığı katkılar, onu yalnızca bir devlet adamı olarak değil, aynı zamanda bir hayırsever ve şehir planlayıcısı olarak da anılmasını sağlamıştır.
 
Onun Silivri'deki en büyük mirası, inşa ettirdiği cami, medrese, imaret ve çeşmeler gibi yapılarla bugün bile görülebilmektedir. Bu eserler, onun dönemin sosyal ihtiyaçlarına verdiği önemin birer yansımasıdır. Silivri’deki en önemli yapılarından biri, adıyla anılan Pîrî Mehmed Paşa Camii’dir. 1530’lu yıllarda inşa edilen bu cami, Osmanlı erken dönem mimarisinin zarif bir örneği olarak kabul edilmektedir (Kuban, 2007).
Cami, dönemin İslam mimarisindeki sadelik ile zarafeti buluşturan bir yapı olarak öne çıkmaktadır. Yanında yer alan imaret ise, o dönemde fakirlere yemek dağıtmak ve halkın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanılmıştır. Bu da, Osmanlı’daki sosyal devlet anlayışının ne denli güçlü olduğunu gösteren önemli bir örnektir.
 
Pîrî Mehmed Paşa, aynı zamanda Silivri’ye çeşitli çeşmeler ve su yapıları da inşa ettirmiştir. Bu yapılar, bölge halkının su ihtiyacını karşılamakla birlikte, Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli kültürel ve sosyal miraslarının korunmasına da katkı sağlamaktadır. Pîrî Mehmed Paşa'nın bu eserleri, sadece fiziksel yapılar değil, aynı zamanda halk arasında hayır işlerine olan derin ilgisini de yansıtmaktadır.
 
Unutulmaz Bir Miras: Pîrî Mehmed Paşa’nın Eserleri
Pîrî Mehmed Paşa, 1533 yılında Silivri’de vefat etmiştir. O, kendi yaptırdığı caminin avlusuna defnedilmiştir. Bugün, onun adını taşıyan bu eserler, Silivri'nin en önemli tarihi zenginliklerinden biridir. Her biri, Osmanlı İmparatorluğu’nun sosyal ve kültürel yapısını yansıtan bu yapılar, yerel halk için birer manevi değer taşırken, tarih meraklıları ve araştırmacılar için de önemli bir cazibe merkezi olmuştur.
 
Silivri, Osmanlı tarihine ilgi duyan gezginler ve araştırmacılar için Pîrî Mehmed Paşa’nın izlerini sürebilecekleri önemli bir merkezdir. Onun bölgeye kazandırdığı eserler, yalnızca Osmanlı mimarisinin ve sosyal yardımlaşma geleneğinin en güzel örneklerinden biri olmakla kalmaz, aynı zamanda bu değerli yapıların korunması, Osmanlı kültürel mirasının geleceğe aktarılması açısından da büyük önem taşır.
 
Pîrî Mehmed Paşa’nın Laneti Gerçek Mi?
Pîrî Mehmed Paşa'nın ölümüne dair ortaya atılan bazı söylenceler, onun ölümünün ardında siyasi entrikaların ve ihanetlerin olduğunu düşündürmektedir. 1533 yılında Silivri'deki evinde hayatını kaybeden Paşa’nın ölümü, birçok kişi tarafından doğal bir yaşlanma sonucu gerçekleştiği kabul edilse de, özellikle bazı dedikodular Pîrî Mehmed Paşa’nın zehirlenerek öldüğünü iddia etmektedir.
 
Buna dair en dikkat çeken rivayetlerden biri, Paşa’nın ölümünden sonra halk arasında yayılan bir "lanet" inancıdır. Silivri halkı arasında, Pîrî Mehmed Paşa’nın oğlunun babasını zehirleyerek öldürdüğüne dair bir inanış mevcuttur. Bazı tarihçiler, Pîrî Paşa'nın oğlu Edirne Kadısı Muhyiddin Mehmed Râşid Efendi’nin babasını öldürmek üzere bir suikast planladığını öne sürse de, bu iddialar tarihsel olarak kesinleşmemiştir. Ancak rivayetler arasında, Pîrî Mehmed Paşa'nın öldürülmeden önce, kendi halkına yönelik bir beddua ettiği ve öldürülmesinin kasaba dışından gelenler tarafından yapılmasını temenni ettiği söylenir.
 
Araştırmacı yazar Hulusi Üstün'ün verdiği bilgilere göre, halk arasında yayılan bir söylentiye göre, Pîrî Mehmed Paşa son anlarında “Beni öldürmeye seni teşvik edenlerin olmasın bu kasaba, dışarıdan gelenlerin olsun” diyerek bedduada bulunmuştur. Üstün, ayrıca Pîrî Paşa'nın, ölümünden sonra kasabanın üzerine bir "lanet" düştüğüne inanan halkın, bu laneti ve ölümün ardındaki gizemi hala konuştuğunu belirtir.
Silivri halkının arasında, Paşa’nın öldürülmesinin ardında olanların kimler olduğu konusunda çeşitli spekülasyonlar olsa da, çoğu tarihçi, onun ölümünün doğal sebeplerden kaynaklandığını ve öldürülmediğini kabul etmektedir. Fakat, bu rivayetler ve halk arasında yayılan dedikodular, Pîrî Mehmed Paşa'nın ölümünün ardında gizemli bir hava yaratmış ve lanet efsanesini doğurmuştur.
 
Kaynaklar:
Silivri Piri Mehmet Paşa Çalıştayı - Hulusi Üstün
İslam Ansiklopedisi
Uzunçarşılı, İ. H. (1988). Osmanlı Tarihi. TTK Yayınları.
Kuban, D. (2007). Osmanlı Mimarisi. YEM Yayınları.
Ayverdi, E. H. (1981). Osmanlı Mimarisinde Çeşme ve Sebiller. Kubbealtı Yayınları.
 
(Silivri Rehber Dergisi)
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Kıbrıs Destanının Silivrili Kahramanları: Cepheden Hatıralar
Kıbrıs Destanının Silivrili Kahramanları: Cepheden Hatıralar
Silivri Mimar Sinan Köprüsü
Silivri Mimar Sinan Köprüsü