Silivri Okçuluk Gençlik ve Spor Kulübü, çocukların hayatına sadece spor değil, karakter, özgüven ve dayanışma da kazandırıyor. Başkan Tamer Bıyıklı, başarılarla örülü bu yolculuğu Silivri Rehber’e anlattı.
 
Silivri Rehber: Silivri Okçuluk Gençlik ve Spor Kulübü nasıl kuruldu? Bu yola çıkış hikâyenizi bizimle paylaşır mısınız?
Tamer Bıyıklı: Aslına bakarsanız bu biraz ilginç bir hikâye. 9 yaşındaki oğlum Ata Efe’yi bir spor branşına yönlendirmeyi düşünüyorduk. Yaz okulunda okçulukla tanıştı. Efe birkaç denemeden sonra okçuluğu çok sevdi. Araştırmalarımız sonucu Silivri’de okçuluğun Engin Akın başkanlığında yapıldığını ve Antrenörümüz Erol Türkekul’un ders verdiğini öğrendik. Efe’nin bu alandaki kabiliyeti fark edilince biz de aile olarak elimizden gelen tüm fedakârlığı göstermeye başladık. Okçuluğun fiziksel ve zihinsel gelişime katkılarını öğrenince bu alanda daha çok ilerlemek istedik.
 
Kulübün kuruluş amacı neydi? Bugün geldiğiniz noktada bu amaçlar nasıl evrildi?
Başlangıçta YÜZOK adıyla faaliyet gösteren bir dernek çatısı altındaydık. Ancak federasyon onaylı bir yapı olmayınca elde ettiğimiz başarılar kayıtlara geçmiyordu. Bu durum hem sporcularımızı hem ailelerini olumsuz etkiledi. Bu yüzden kendi kulübümüzü kurma kararı aldık. 15 Eylül 2017’de resmi işlemleri tamamlayarak derneğimizi, ardından spor kulübü statümüzü ve federasyon üyeliğimizi aldık. Artık lisanslı sporcularımızla resmi müsabakalarda yer alabiliyoruz. Kulübümüzün kurulmasında da büyük emekleri olan Bahadır Helvacıoğlu, Kamil Bilici, Mesut Çiftçi, Salih Tuncel, Uğur Topal, Bora Terzioğlu, Cem Yalım, Emre Göçmen, Yusuf Şenyer, Erol Türkekul'a çok teşekkür ederim.
 
Okçulukla ilk tanışmanız nasıl oldu? Sizi bu spora çeken neydi?
Efe’nin okçulukla tanışması benim de bu sporu yakından tanımamı sağladı. Onun gelişimini görmek, sporun ona kattığı disiplini ve özgüveni izlemek beni çok etkiledi. Okçuluk; dikkat, denge, nefes kontrolü gibi pek çok alanda çocuğun gelişimine katkı sağlıyor. Tüm bunlar beni bu spora daha çok bağladı.
 
Silivri halkının okçuluk sporuna ilgisi nasıl? Özellikle gençlerin ilgisi sizi tatmin ediyor mu?
Başta çok bilinmeyen bir branştı ama zamanla ilgide büyük bir artış oldu. Mete Gazoz’un olimpiyat başarısı da büyük bir etki yarattı. İlk kurulduğumuz dönemde 22 sporcumuz vardı şu an 110 aktif sporcumuz var. Farklı yaş gruplarına hitap ediyoruz. Yaz okulları, sosyal medya ve okullardaki tanıtım çalışmalarımız da ilginin artmasına katkı sağladı.
 
Genç sporcularla çalışırken en çok önem verdiğiniz değerler nelerdir? Bugüne kadar yetiştirdiğiniz sporcular arasında ulusal ya da uluslararası başarı elde eden isimler oldu mu?
Takım ruhu, saygı ve disiplin bizim için çok önemli. Antrenmanlarda çocukların birbirini cesaretlendirdiğini, teselli ettiğini, başarılarını kutladığını görmek en büyük kazanç. Sporcularımız İstanbul ve Türkiye birincilikleri elde etti. Oğlum Ata Efe Bıyıklı, 2022’de milli takım gelişim kampına katıldı. Ancak 70 metre mesafe atışı için antrenman sahamız olmadığı için süreci sürdüremedik. Bu alanda yerel yöneticilerimizden destek bekliyoruz.


 
Özellikle unutamadığımız bir anı var: Ankara'da katıldığımız 9–10 yaş grubundaki ilk turnuvada, klasik yayda kızlarımızdan Esila Çiftçi Türkiye birincisi olmuştu. Bunu bir antrenman yayıyla başarması ayrı bir gururdu. Hatta diğer sporcular, "Aha bunlar fakir, antrenman yayıyla katılmışlar" diyerek dalga geçmişlerdi. Esila son okunu atıp birinci olduğunda, ben ve diğer tüm aileler, sporcular gözyaşlarımıza hakim olamadık. Bu gerçekten bambaşka bir duyguydu. O günden sonra gelen bu başarı, bizi hep zirveye taşıdı.
 
Kulübünüzde verilen eğitimlerden ve antrenman programlarından biraz bahsedebilir misiniz?
Şu an İBB Abdülezel Paşa Ortaokulu’nda çalışıyoruz. 7–12 yaş grubu Pazartesi, Çarşamba ve Cuma; 12–18 yaş grubu ise Salı, Perşembe ve Cuma günleri antrenman yapıyor. Katılmak isteyen sporcular önce kulübün malzemeleriyle deneme yapıyor. Sevdiklerinde ve uygun bulunduklarında malzeme önerisinde bulunuyoruz.
 
Kulüp olarak bugüne kadar elde ettiğiniz en gurur verici başarı neydi? Önümüzdeki dönemde kulüp olarak hedefleriniz nelerdir?
En büyük gurur; Türkiye ve İstanbul şampiyonlukları. Şimdi ise Silivri’de açık hava okçuluk turnuvası düzenlemek için Türkiye Okçuluk Federasyonu ile görüşüyoruz. Bu güne kadar 5 binin üzerinde çocuğumuza okçuluk sporu eğitimi verdik buda bizim için ayrı bir gururdur. Ayrıca kongremizde aldığımız kararla kara ve deniz arama kurtarma birimi kuruyoruz. Sporun yanı sıra kültürel ve sosyal etkinliklerle hayatın her alanına dokunmak istiyoruz.
 
Bizleri, Silivrimizi gururlandıran bireysel ve takım olarak derece elde etmiş sporcularımıza da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Ata Efe Bıyıklı, Kuzey Yalım, Dora Terzioğlu, Dilşer Göçmen, Eren Şenyer, Karan Zincir, Eren Albayrak, Kerem Mutlu, Defne Tuncel, Esila Çiftçi ve Büşra Özkan bu imkânlarla birçok başarıyı elde ettiler.
 
Yerel yönetimlerin ve kamuoyunun spora ve kulübünüze olan desteğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce Silivri’de spor alanında daha fazla gelişme kaydedebilmek için neye ihtiyaç var?
Kurulduğumuzdan bu yana geçmiş dönem belediye başkanlarımız Sayın Özcan Işıklar, Sayın Volkan Yılmaz ve mevcut başkanımız Bora Balcıoğlu’na desteklerinden dolayı teşekkür ederiz. Ancak özellikle milli takım seviyesindeki sporcularımız için acil uygun mesafe atışı (70 m) sahası ihtiyacımız var bunu sıklıkla dile getiriyorum. Şuana kadar bir sonuç elde edemedik fakat umuyorum ki Başkanımız Bora Balcıoğlu bu sorunumuzu en kısa sürede çözecektir. Bu eksikliği giderdiğimizde Silivri’den daha fazla milli sporcu çıkarabiliriz, bu konuda da hiç şüphem yok.
 
Okçuluk sporuna ilgi duyan gençlere ne tavsiye edersiniz? Son olarak, Silivri halkına ve okçuluk severlere bir mesajınız var mı?
Her çocuk mutlaka okçulukla tanışmalı. Sadece sportif değil, karakter gelişimi için de çok faydalı bir branş. Biz Silivri’de bu alanı açtık, halkımızdan destek bekliyoruz. Hep birlikte okçuluğu bu ilçede bir tutkuya dönüştürelim. Kuruluşumuzdan bugüne destek olan herkese teşekkür ederim.