27 yıllık muhtar Işıklar’a dert yandı

27 yıllık muhtar Işıklar'a dert yandı

Silivri Fatih Mahallesi’nde 27 yıldır muhtarlık yapan Nurettin Sezginer, Kasaba Gazetesi'ne özel konuşarak mahalleyi anlattı. Hizmet konusunda sıkıntılarının olmadığını ifade eden tecrübeli muhtar, tek sorun olarak belediye başkanı Özcan Işıklar'a ulaşamamaktan dert yandı.

27 yıllık muhtar Işıklar'a dert yandı

Silivri Fatih Mahallesi’nde 27 yıldır muhtarlık yapan Nurettin Sezginer, Kasaba Gazetesi'ne özel konuşarak mahalleyi anlattı. Hizmet konusunda sıkıntılarının olmadığını ifade eden tecrübeli muhtar, tek sorun olarak belediye başkanı Özcan Işıklar'a ulaşamamaktan dert yandı.

27 yıllık muhtar Işıklar'a dert yandı
24 Mart 2016 - 17:23

Silivrililerin ilk yerleşim yeri olan Fatih Mahallesi’nin sevilen muhtarı Nurettin Sezginer ile mahalleyi konuştu. Fatih Mahallesi hakkında geniş bilgiler veren Sezginer, 71 yaşında olduğunu ifade ederek muhtarlık hizmeti konusunda 27 yılı geride bıraktığını söyledi. "En eski muhtar benim" diyen Sezginer, yılların getirdiği rahatsızlıklar yüzünden sosyal anlamdaki çalışmalarda pek aktif olmadığını belirtti. Fatih Mahallesi’nde 36 boyunca muhtarlık hizmeti vermiş olan babası Ramazan Sezginer’in vefatından sonra mahallelinin yoğun ısrarı üzerine 1989 yılında ilk muhtarlığa aday olduğunu söyleyen Sezginer, bugün 6’ncı dönemini yaşadığını anlattı. Kasaba Gazetesi aracılığıyla yaşadıklarını ve mahallenin tarihten günümüze uzanan gelişimi konusunda bilgiler paylaştı.

Sezginer’in açıklamaları şu şekilde:

27 YILDIR GÖREVDEYİM

27 yıldır Fatih Mahallesi’nde muhtarlık hizmeti veriyorum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Muhtar olmadan önce sanayide esnaflık yapıyordum. Soğuk demircilik üzerine faaliyet gösteren bir işletmem vardı. Ben muhtar olmadan önce Fatih Mahallesi’nde babam ( Ramazan Sezginer) muhtarlık hizmeti veriyordu. 36 yıl boyunca bu görevini devam ettirdi. 1 Aralık 1988 yılında babam hayata gözlerini yumdu ve 4 ay sonra tekrar seçimler geldi. Mahalle halkının ısrarı üzerine babamın yarım bıraktığı görevi ben devraldım. Şuanda 6’ncı dönemin içerisindeyim.

 

BANA OLAN SEVGİYİ BİLİYORUM

Fatih Mahallesi ilk muhtar olduğum dönemde 5 binlik bir nüfus sayısına sahipti. Şuanda 2014 yılının nüfus sayısına göre 7 bin  kişilik bir nüfus sayısına sahibiz. Son yapılan seçimlerde tam olarak 1969 oy almıştım. 5 bin civarında seçmen oy kullandı. 3 tane de rakibim vardı. Bana karşı bir iddiaları yoktu zaten hiç birini rakip olarak da görmedim. İlk seçimlere girdiğim zaman karşımda 1 tane aday bile yoktu. Daha sonra gelen seçimlerde adaylar çıkmaya başladı. Mahalle halkının bana olan sevgisini bildiğim için rahatım. Görevimi elimden geldiğince en iyi şekilde devam ettirmeye çalışıyorum.

ALÇİ VE MAŞALACI’YA TEŞEKKÜR

Biliyorsunuz mahalle muhtarlarının çeşitli çalışmalar yapabilmesi için ayrılan bir maddiyat yok. Mahalle halkının öncüsü olarak biz muhtarlar mahallemize ne lazımsa belediyeye bildiriyoruz. Onlarda sağ olsunlar yardımcı oluyorlar. Ama sosyal anlamdaki çalışlarımı soracak olursanız eğer, biliyorsunuz Yeni Mahalle muhtarı Yavuz Alçi, Avukat Emrah Maşalacı ile birlikte sünnet şöleni düzenliyorlar. Ben de kendilerine mahallemde sünnet edilmesi gereken çocukları yolluyorum. İhtiyaç sahibi insanlar için gerçekleştirmiş oldukları bu çalışma sahiden takdire değer ben kendilerine şahsım adına teşekkür ediyorum.  Elimden geldiğince bende kendilerine destek olmaya çalışıyorum ama yılların getirdiği rahatsızlıklar yüzünden hareket etmekte zorlandığım için neredeyse bütün işlerim dahi aksıyor diye bilirim.

RAHATSIZLIĞINI ANLATTI

Sağlığım artık bazı şeylere el vermiyor. Kalkıp yürüyebilsem daha fazla hizmet yapacağım ama olmuyor. Kalp ameliyatı oldum. Karından ayaklarıma damar bağlandı. Günde 3 paket sigara içiyordum.  4 sene önce de rahatsızlandım ve hastaneye gittim. Oradan da Edirne’ye sevk ettiler ve boğazımı deldiler. Yani kemoterapi dahi görmeme rağmen hiç biri işe yaramadı.

YUNANİSTAN GÖÇMENLERİ SİLİVRİ’YE GELDİ

Fatih Mahallesi eski kale surları içinde kalan yerleşim bölgesidir. Burası halk dilinde Kale Mahallesi olarak da geçer. Silivri Belediye Hamamı’nın önünden denize kadar uzanan surlar vardı önceden. Bu surların üzerine yaklaşık 25 sene önce binalar yapılmaya başlandı. Yani hepsi yok oldu. Şimdilerde sit alanı olarak geçiyor. Fatih Mahallesi'ne bir çivi dahi çakmak yasaklandı. Piri Mehmet Paşa ve diğer mahalleler deniz kumlarıyla doldurularak bugün bu hali aldı. Şimdi Piri Mehmet Paşa Mahallesi’nde bir toprağı kazacak olsak kesinlikle midye kabuğu çıkar bundan eminim.

Biliyorsunuz mübadele zamanında Yunanistan göçmenleri Fatih Mahallesi’ne yerleşmişlerdi. Bu göçlerin yaşanmasıyla birlikte ister istemez mahalle genişlemeye başladı. Mahallemizin genişlemesiyle birlikte diğer mahalleler ortaya çıktı. Varyemez’in kahvehanesinin önündeki kilisenin ötesine kadar hiç bina yoktu. O zamanlar tabi ben ortaokulda okuyordum. Oralarda ben top koşturduğum günleri dahi hatırlıyorum.

SİLİVRİ’DE RUMLAR VE YAHUDİLER VARDI

Mahallemizde daha önceden Rumlar ve Yahudiler de vardı. Mesela Havuzlu Kahve’nin olduğu bölgeye biz gençliğimizde Yahudi Mahallesi derdik. Bütün o meydanda evleri vardı Rumlarla Yahudilerin. 1960’lı yıllardan sonra hepsi gitti. Hatta Yahudilerin Silivri’de yoğurthaneleri dahi vardı. Biliyorsunuz Silivri Belediyesi bugün yoğurt hane binalarını tekrar gün yüzüne çıkarmaya başladı. İşte Yahudiler de o bölgede yoğurt işliyordu. Mesela ben hatırlıyorum. Yahudiler Silivri’de ürettikleri yoğurtları her sabah 7 kiloluk karavanaların içerisinde kamyonlara yükleyip İstanbul’a gönderirlerdi. Oradaki insanlar da boyunlarına karavanaları asarak satarlardı. Peynir gibi yoğurt yapılırdı önceden. Şimdilerde tabi o yoğurtlar günümüzde yok. Yahudilerin memleketlerine dönmesinin ardından boş kalan yoğurthane binaları samanlık ve depo olarak kullanılmaya başlandı. Sonrasında zaten 1970’li yıllarda yoğurthane binaları tamamen yıkılarak yok oldu.

1980’Lİ YILLARDA HAYVAN BESLEMEK YASAKLANDI

Silivri’de önceden çoğu yer ekim alanıydı. Mesela belediye konutlarının olduğu bölge harmanlıktı. Çiftçiler bütün buğdayını ve arpasını orada stok ederdi. Hatta o dönemde hayvancılıkta son derece iyiydi diye bilirim. Bütün herkesin evinin bahçesinde veya evinin bodrum katında ahırlar vardı. Hatta hayvanlar konutlar alt geçidin olduğu yerde otlayıp kendi başlarına hava karardığı vakit ahırlarına dönerlerdi. Ben bunları hatırlıyorum. Stadın önünde de aynı zamanda havuz vardı. Önceden hayvanlar da orada otlanırdı. Güzel bir yaşantıya sahipti yani Fatih Mahallesi halkı. 1980’li yıllarda hayvan beslemek yasaklanınca zaten bütün bunların hepsi bitti. Herkes kendi evinde yoğurt ve ekmek yapardı. En az 8 veya 10 litre kendi hayvanından süt alırdı. Doğal ürünlerle besleniyorduk yani.

İNSANLAR BALIK YEMEYE GELİYORDU

Eskiden insanlar dalgıç elbiseleri giyerek süngülü balıkçı silahlarıyla ava giderdi. Ekonomik değeri günümüzde oldukça yüksek olan ve eti yenebilen bir yengeç türü olan pavuryaları avlarlardı. Onları da balık avına çıkan insanlar gazinolara satarlardı. Silivri’de tabi o dönemde 3 tane gazino vardı. Çay bahçelerinin olduğu yerde. İstanbul’dan balık yemeye dahi gelen insanlar oluyordu. Pavuryaların soyu tükense de Silivri’de balıkçılık sektörü hala günümüzde de devam ediyor. Silivri’de bazı şeylerin değişmediğini görmek güzel.

HİÇ BİR SORUN YOK

Fatih Mahallesi’nde hiç sorun yok diyebilirim. Gece bazı lambalar yanmıyor ama onları da bir şekilde onarıyoruz. Alt yapıyla da ilgili sorunlarımız yok. Bize yetiyor alt yapımımız. Belediye konutları gibi bir bölgede olsa Fatih Mahallesi yetersiz derim ama bizim kanalizasyon gideri yokuş aşağıya olduğu için bize herhangi bir sorun yaşatmıyor. Telefon ve elektrik kablolarımız dahi yer altından geçiyor.  Hiçbir sorunumuz yok.

 

ÖZCAN BAŞKAN’A ULAŞAMIYORUZ

Ben bugüne kadar hiçbir başkanla sorun yaşamadım. Ben uyumlu bir kişiyim. Selami başkanla çalıştım tam 15 yıl… 1 dönem Hüseyin Turanla çalıştım, 2 dönemdir de Özcan başkanlayız şuanda… Hiçbir sorun yaşamadım. Ama şu var, memurların şimdi çoğunu tanımıyorum. Direkt ben başkanla görüşürüm, memurla veya bir başkasıyla görüşmem. Hüseyin başkan mesela. Bir işim olduğunda anında bir telefonumla hallederdi işimi. Öbür başkanlar da aynı şekilde. Eski dolap istedim onlardan ofisime bir baktım marangoz geldi yenisini göndermişti. Özcan başkanla da samimiyetim aynı şekilde, ama kendisine ulaşamıyoruz. Arıyoruz ‘yok’ diyorlar. Telefonu açmıyor. Aydın (Doğar) telefona çıkıyor. Görüşmek mümkün değil.  Önceden Işıklar, Değirmenci’nin başkan yardımcılığını yapıyordu. Ben onun odasına muhtarlığa girer gibi giriyordum. Benim onlar küçüğüm zaten. Özcan’la benim aradım büyük bir yaş farkı var. Babası benim köydeki ananemin bitişik komşusuydu. Sürekli gelip giderlerdi birbirlerine…

 

BİR DAHAKİ SEÇİMDE ADAY OLMAYI DÜŞÜNMÜYORUM

Fatih Mahallesi’nde muhtar olmak, her ne olursa olsun hiç kolay değil. Bazen ister istemez vatandaşlarla karşı karşıya kaldığımız durumlar oluyor. Ben kendilerine yardımcı olamamaktan üzülüyorum. İnsan ne kadar saygılı ve seviyeli davranışlar sergilerse, karşılığını da aynı şekilde alır. Muhtarların yaptığı ve yapabileceği görevler ortada ama şu var ki mahallemde bir kişi bile bana yanlış bir hareket sergilemedi. Gerçekten mahalle halkıma olan sevgim sonsuz. Ama şu var ki bir dahaki seçimde aday olmayı düşünmüyorum. Oğlumu aday olarak göstermek istiyorum ama o istemiyorum diyor. Bilmiyorum artık gerisini zaman gösterecek.”

Batuhan Güçlü

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Silivri Mimarsinan Ortaokulu'nda resim sergisi
Silivri Mimarsinan Ortaokulu'nda resim sergisi
Gökhan Ceylan istifa etti
Gökhan Ceylan istifa etti