CHP’nin Silivri adayı netleşmedi.
Bugün, bu kriz aşılıyor.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu artık tek yetkili. Yani O’nun dediği olacak.
CHP MYK’sından çıkacak karar, Silivri CHP’de deprem yaratabilir.
Ve bu deprem, sol’da yeni bir aday doğurabilir.
*
Kararı beğenmeyenler, “Sokağı dinlemediniz, örgütü dinlemediniz, bu adayı kabul etmiyoruz” diyerek DSP’ye geçebilir…
Kararı beğenmeyenler, “MYK ve PM’de defalarca reddedilmesine rağmen, aynı isimi zorlamanıza anlam veremiyoruz” diyerek DSP’ye geçebilir…
Kararı beğenmeyenler, “Antidemokratik bir uygulama ile Silivri adayını seçtiniz. Bu CHP’liliğe yakışmaz, demokratlığa yakışmaz” diyerek DSP’ye geçebilir.
Kararı beğenmeyenler, “Biz iktidarı diktatör ve baskıcı diye dövüyoruz, ama siz aynısını yapıyorsunuz” diyerek DSP’ye geçebilir.
Kararı beğenmeyenler, “Ahbap çavuş ilişkisi ile aday belirlenmez! Parti kurullarının kararları madem geçersiz sayılacak, neden göstermelik demokrasi müdavimi kesiliyorsunuz” diyerek DSP’ye geçebilir.
Kararı beğenmeyenler, “Aklımız almıyor. Onca şeye rağmen neden hala aynı kişi. Ne olup bitti, neler yapıyorsunuz?” diyerek DSP’ye geçebilir.
Kararı beğenmeyenler, “Ey genel başkan! Sen bu partinin liderisin, önderisin. Tehditlere boyun mu eğiyorsun? Seni bu kadar mecbur bırakan, teslim eden nedir. Bu şekilde seninle yürüyemeyiz” diyerek DSP’ye geçebilir.
Kararı beğenmeyenler, “Ey genel başkan! Sen ki adalet yürüyüşüyle dünyanın dikkatini çektin. Sen ki insanlara eşitlik çağrısı yaptın. Ama görüyoruz ki Silivri senin adalet anlayışının dışında. 25 gün 429 kilometreyi boşuna yürümüşsün” diyerek DSP’ye geçebilir.
*
Bu tepki demokrasilerde (!) haktır, meşrudur.