Adaylar üzerine çok tartıştık. Siyaseti takip ettik ve kulisleri dinledik. Devam ediyoruz…
İttifak üzerine değerlendirmede bulunduk. Seçimlere yön verecek kararların birinci aşaması, adayın kim olacağıydı. AK Parti ve MHP’de o birinci adım atıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “oluru” ile Silivri’de Cumhur İttifakı’na karar verildi.
Büyük sürpriz, hem de çok büyük. Özellikle siyasette yer alanlar, rozet takanlar için.
Şahsım adına söylüyorum, çok fazla şaşırdığım bir haber olmadı. Gelişmeleri iki aşamalı gözlemledim. Silivri’den ve Ankara’dan. İşte bu açıdan yaklaşırsak, Cumhur İttifakı’na giden sebepleri iyi telakki ederiz.
Evet, iki partinin genel başkanlarının 15 Temmuz hain kalkışmasından sonra “kutsal” addettiği “Cumhur İttifakı”, 24 Haziran Genel Seçimleri’nin ardından 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde de yapılıyor. İttifakın detaylarını tekrar tekrar anlatmaya gerek yok sanırım. MHP İstanbul’da aday çıkarmayıp AK Parti’ye, yani Binali Yıldırım’a oy verecek. AK Parti ise Silivri, Beşiktaş ve Maltepe’de aday çıkarmayıp; MHP adayını destekleyecek.
Sayın Bahçeli’nin İstanbul jestine, Sayın Erdoğan’ın ilçe jestleri…
Bu kararların üzerine bir karar olur mu? Olmaz, olmamalı.
Silivri siyasetine gönderilen, emanet edilen ve sahip çıkılması istenen Volkan Yılmaz, herkesin ortak adayı. Bakın sadece AK Parti – MHP işbirliğinin bir kazanımı değil, CHP – İyi Parti için hatta “dürüst siyaset” bekleyen herkesin oy kullanabileceği bir isim.
Lekesiz, şaibesiz, yani tertemiz.
İki genel başkan bir karar veriyorsa, emin olun büyük bir süzgeçten geçirilmiştir.
Volkan Yılmaz ismine uzak değiliz. Silivri'de doğup büyüyen, futbol oynayan, bu bölgede ticaret yapan, bu bölgede siyaset yapan bir isim. Bahane aramaya kalkanlar, “gözünün üstünde neden kaş var” derler. Eğer MHP, “Devletin bölünmez bütünlüğünü” ilkesini düşünmeyip bahaneler üzerine siyaset yapsaydı, 24 Haziran sonrası ülkemizde olabilecek kaosları tahmin bile edemezdik sanırım. Hatta bu satırları yazamıyor, sizler de okumuyor olabilirdiniz.
*
Silivri’de oy verecek insanlar, önce elini vicdanına koyacak, öyle oy verecekler.
Siyasette herkesi memnun edemezsiniz. Volkan Yılmaz’ın “ortak aday” ilan edilmesi, bazı çevreler için kolay olmayan bir karar. AK Parti içerisindeki bazı kesimler, vaziyetten duyduğu rahatsızlığı dışa vuramayabilir ama, ilerleyen günlerde liderlerinin kararlarını anlayışla karşılayacaktır.
Günlük siyaset ve şahsi beklentiler ile bir yere varılmaz. Şunu bir kez daha gördük ki, yüzde 1 ile yüzde 99 aslında eşdeğer ihtimallermiş.
Her seçim bir tecrübe. Bugün geldiğimiz noktada farklı refleksler gösterilecek gelişmelere şahit oluyoruz. “Olmaz, mümkün değil” denen siyasi kararlara tanığız.
*
Cumhur İttifakı için söylüyorum, seçimler çantada keklik değildir. AK Parti-MHP işbirliği güçlü bir birliktelik, ancak bu durum seçimleri garantiliyor anlamı taşmamalı. Doğru bir aday tercihi ile Millet İttifakı’na stratejik bir hamle yapıldı. Volkan Yılmaz’ın ekibi, meclis listesi, seçim koordinasyon merkezi, propaganda ve kampanya çalışmaları, bu hamlelerin devamı olacak.
*
AK Parti Silivri İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu’na her zamankinden daha fazla sorumluluk yüklendi. Omuzlarındaki bu ağır yükü kaldırıp yürüyebilirse, siyasi kariyerindeki en büyük sınavı vermiş olacak. “Dava adamı” diye anılmasını sağlayan özelliği kayıtsız şartsız Erdoğan’a bağlılığı. İşte şimdi tam sırası. Siyasi ve şahsi nefsini terbiye edip tüm zorluklara göğüs gerebilirse ve “Adayımız Volkan Yılmaz” diyerek iktidar elde edilebilirse, yakın siyasi döneme damga vuran bir İlçe başkanı kaçınılmaz. Hem de başka bir partinin adayını başkan seçtirerek...