Seçim atmosferine girdikçe bazı sorular merak edilmeye başladı. Partilerin adayları, en çok heyecanlandıran meraklı bekleyişlerin başında geliyor. Soru net: Hangi partiden kim aday olacak?
Sanrım her parti önemlidir, ancak CHP daha çok önemli. Çünkü 2 dönemdir yani 10 yıldır CHP’nin yönettiği bir belediye var. Bu belediyenin başkanı da Özcan Işıklar. Düşünün 10 yıldır görevdesiniz, kamuoyunda hatta parti tabanında bile “Özcan Işıklar yeniden aday gösterilir mi?” sorusuna cevap aranıyor. Siyasi kulisler böyledir. Rahmetli Süleyman Demirel’in söylediği gibi doğmamış çocuğa don biçilir. Hangi partinin içişleri denge üzerine kurulu değil ki. Beklentiyi karşılayacak kim varsa onun üzerine oynarlar. İbre kimi gösterirse o yöne dönerler.
*
Özcan Işıklar’ın bir daha CHP’den aday gösterilmeyeceğini konuşan var. “Neden?” sorusuna elle tutulur, kayda değer bir cevap yok. Muharrem İnce’nin dürünü olması… CHP Genel Merkez yöneticileriyle arasının kötü olması.. İl yönetimiyle arasının kötü olması vs. deniyor. Tüm bu sebepler, Silivri’de 2 dönemdir CHP bayrağını dalgalandırma başarısını gösteren bir isim için çizik gerekçesi midir?
Tartışılır ama bence değildir. Olsa olsa Muharrem İnce ile akraba ve dostluk ilişkisi sebep olur. Yine bu konu üzerinde ciddi dedikodular dönüyor. Yok milyonlar vermiş, yok gizli stratejiler kurmuşlar vs. Hepsi dedikodu ve iddiadan öteye gitmiyor. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu sallayan ve partide ciddi bir karşılığı olan tek isim Muharrem İnce’dir. Eğer ola ki İnce’nin ekibi tasfiye edilecek, o zaman Özcan Işıklar’ın akıbetini tartışırız. Şuan milletvekilliği listelerini tırpanlama dışında Kılıçdaroğlu’nun karşı bir atağını göremiyoruz. Parti içerisinde çok güçlü olan Muharrem İnce’nin ekibi dışlanırsa, girilecek seçimlerde başarı oranı ne düzeyde etkilenir bu da ayrı bir konu. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu böyle bir ötekileştirme politikası yürütürse, koltuğunu kaybetmeyi desteklemiş, yani bindiği dalı kesmiş olur.
*
Konuya dönecek olursak, Özcan Işıklar’ın akıbetiyle ilgili süreci yakın bir zamanda iyice göreceğiz. Şuanda kesin aday veya aday değil demek doğru olmaz. Kamuoyunda şu tespitleriyle fikirlerini paylaşanlar var: “Eğer Özcan Işıklar bir daha aday olursa, AK Parti burada seçimi alır?”
Tutarlı bir tespit. Çünkü Sayın Işıklar hep şu hususta eleştiriliyor: “10 yılda Silivri’ye hizmet yapmadı.” Bu eleştiride bulunanlar çok haklılar. Verdiği sözleri tutamayan, çeşitli bahaneler ile erteleme yoluna giden, belediye kaynaklarını doğru kullanamayıp sürekli borçlandıran bir başkan var.
Bu yönden yola çıkarsak, hizmetsizlikten yakınan bir vatandaş refleksiyle AK Parti’ye neden oy verilmesin?
*
Daha önce de benzer konuları tartıştık. Özcan Işıklar’ın buradaki başarısı, hizmet yapmadan seçimi kazanabiliyor olması. Sadece seçime 1 yıl kala değil, “vatandaş-başkan” görüntüsü verecek hareketlerde bulunuyor. Gittiği yerlerde ise Atatürkçülük, Cumhuriyet, Laiklik gibi değerler üzerinden konuşmalar yapıyor. Bir de buna “Buraları Araplara sattırmayacağız, bu topraklara beton diktirmeyeceğiz, bu toprakları yabancılara yedirmeyeceğiz” tarzında Silivri milliyetçiliğini ortaya koyan söylemler eklediğiniz zaman, “bizim oğlan” seçimi kazanıyor. Hemşeri/yöre dernekleriyle olan samimi diyaloguyla beraber seçimleri kazanmak kolaylaşıyor. Özcan Işıklar’ı başarıya götüren ana strateji bu.
*
Tekrar ifade edelim ve soralım: Hizmet yapmadan 2 dönemdir seçimi kazanan bir Özcan Işıklar, CHP Genel Merkezi tarafından neden yeniden aday gösterilmesin? Genel Merkez, hangi özellikleri taşıyan aday buldu ki Özcan Işıklar’ı bu adaya değişsin! Işıklar’ın alternatifi olsa olsa Bora Balcıoğlu olur; O da Işıklar’ın kararı dışında hareket etmez. Diyelim ki kesin olarak kafalarda Işıklar yok. Genel Merkez ne yapacak? İki planlı bir aday programı izleyebilir. “Sen yıprandın, kenara çekil” dediklerinde, Bora Balcıoğlu ve Selami Değirmenci’den başka seçenek kalmıyor.