Silivri Belediye Meclisi'nin hafta başında yapmış olduğu toplantıda gündem maddelerinden birid e Selimpaşa Mahallesi'nde yeni muhtarlık kurulması ile ilgiliydi. Evet gerçekten uzun bir süredir ihtiyaç olan bu muhtarlığın günü ve zamanı çoktan gelmişti.
Bugün Selimpaşa'nın nüfusu 20 bini geçmiş durumda böyle bir mahallenin artık ihtiyacı 1 değil bence 2 muhtarlık bile yetmez. Gecmiş yönetimin Selimpaşa'ya her konuda olduğu gibi bu konuda da büyük zararı oldu.
***
"Benim gibi düşüneceksin…” zihniyeti ile Selimpaşa bu hale geldi.
“Benim eksiklerimi değil, iyi yönlerimi göreceksin…”
“Benim gibi düşünüyorsan, en dürüst sensin…”
“Beni pohpohlamıyor, siyasetimi alkışlamıyorsan, o zaman senin başka beklentilerin, başka hesapların var…”
“Benim yaptıklarımı bol bol, şişire şişire, abarta abarta anlatmıyorsan, sen Selimpaşa düşmanısın…”
***
Böyle bir kısır fikirler içerisinde yönetildi Selimpaşa yıllarca ve geldiği hali bu işte. 20 bin kişilik bir mahalle sosyal, ekonomik, siyasal olarak çöküntü içerisinde savrulup gidiyor.
Birkaç gündür yine aynı şeyleri dinleyip duruyorum sağda solda. Başkandan çok başkancılar var ya, onlar işte en tehlikeli insanlardır.
Ortalık, sorsan Selimpaşa'nın iki sokağını bilmeyen, sözde Selimpaşa için fikir beyanı etmek isterken yapılacak bu güzel işe daha şimdiden gölge düşürmeye başlayan senci-benci dolu.
Ya tarafsın ya bertaraf…
Kim olduğun, ne olduğun, ne bilidiğin ne bilmedigin değil önemli olan.
Önemli olan; biri gibi olma, onun gibi düşünmek zorunda olmak!
Ya bendensin ya hiç…
Arkadaş böyle güzel bir çalışmanın böyle güzel Selimpaşa'ya faydası olacak bir hareketi neden saçma sapan egolarla daha başlamadan lekeleme ve hak etmediği bir duruma sokuyorsunuz?
Yazık değil mi! Hala bu kafayla mı bu işleri olacak.
***
Siyasette, siyaset-hizmet ilişkilerinde, siyaset-bürokrasi, bürokrasi-medya ilişkilerinde, siyaset-STK ilişkilerinde olması gerekenler yok. Belediyeciliğin ne olduğunu bilmeyen, yaşadığı yere hala benden olsun gözüyle bakan bir kaç iş bilmezin dediği gibi olacakmış gibi hava yaratmaya çıkmış durumda.
Adam daha Selimpaşa'nın fiziken ikiye ayrılmış, merkeze polisin, E-5 üst kısmına jandarmanın baktığını bile bilmiyor. Saçma sapan konuşup duruyor!
Bu tipler Selimpaşa'da çok!
Ancak yeniden görmek, yaşamak, tanık olmak acı…
Aklınıza gelebilecek her noktada kendinden olmayanı, kendi gibi düşünmeyeni uzaklaştırma, ötekileştirme hastalığı Selimpaşa'da tüm unsurlarını adeta yıllarca bir kanser hücresi gibi sarmış.
Yıllardır aslında Selimpaşa'da var olan ve son dönemde yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlayan insan ayrımını, belki de bitme durumuna getirilen bu anlayış... Yeni kurulacak bir muhtarlık sayesinde toplum adeta birbirini kucaklaması, kaynaşması için yapılması gereken bu çalışma ... Gene genel amacından saptırılarak haddi olmayanların konuşmaları ile oradan bölünsün buradan bölünsün lafları..
Genelden yerele hiç fark etmiyor.
Hani bu işler daha önce de vardı, ancak daha bir olur yönü vardı.
Toplumdaki bloklaşma, kutuplaşmayı kaldırmak ve hizmeti yerinde almak için yapılır bu işler...
Siyasetçiler de, medya mensupları da, STK’lar da, bürokrasi de kendi eliyle yarattığı veya katkı sunduğu, sesini çıkarmadığı o kirli düzenden nasiplenmeye çalısan bilgisiz, çapsız bu insanlara pirim vermemeli.
Bunu neden anlatıyorum?
Sorgulamaya kendimizden başlayalım.
Beynini, vicdani inisiyatiften öte, başkası gibi düşünmeye zorlayan insanlara, ister Selimpaşa'da olsun, ister Silivri'de, çok ihtiyaç vardır.
Selimpaşa'da bunu çok yaşıyoruz.
Kendi algısını, doğru gibi satmak istediğini toplumun genel görüşü gibi anlatmaya çalışan bir kaç kendini bilmezin konuşmalarına Selimpaşa'da yapılacak olan ve yıllar önce olması gereken hizmet heba edilmemeli, başkan bu işin bizzat takipçisi olmalıdır.